Tuesday, 13 September 2011

Komşu

Tatile ne kadar ihtiyacımız var, hala var, tabi cismen uzaklaşmak değil yeterli olan, asıl fikren uzaklaşmak lazım birşeylerden ama işte bu pek kolay olmuyor. Çok keyifli bir Ağustos değildi, bundan sonraki günlerimiz güzel olsun. Bu senenin son tatilinde komşuya da uğradık, bir kahve içmeye...


  • Rodos-Marmaris pek yakın ama yine de pasaport kuyruğu, check-in kuyruğu derken seyahat süresi uzuyor. Günübirlik gitmek pek konforlu olmaz.
  • Ada olduğuna bakmayın, koca bir şehre gidiyorsunuz.
  • Türk kahvesini bizden daha lezzetli pişiriyorlar, itiraf !!
  • Adada Türk dizilerini tanıyan çok, Türk esnaf da çok..
  • Mama Sofia : Akşam yemeği mekanı, Old Town içinde. Yemek için pek çok Türk dostu olan genç Yunan bir hanımdan tavsiye ile gittik. Çok memnun kaldık.
  • Old Town : Ben ki çok tarih sevmem, tarihi dizilerden haz etmem, ama Rodos'un eski şehrinde gezerken " Buralarda yaşamak nasıl olurdu " demekten kendimi alamadım. Çok iyi korunmuş güzel mekanlar.
  • Otel seçimim iyi çıktı, neyse ki !! Merkeze yakın, denize yakın, süper kahvaltı... Kısıtlı zaman için heryere yakın olması bizi rahat ettirdi. Kahvaltıda bizi zorla açık alan değil de kapalı mekana oturtmaya çalışan garson ayrı bir yazı konusu. "Zorba" esintisi diyelim...
  • Envai çeşit şemsiye satan dükkanlar, köşelisi, fırfırlısı, allısı pullusu... Pek beğendim.
  • Hayran kaldığımız sokak taşları. Zamanında Yahudiler döşemiş bu taşları. Yuvarlak deniz taşlarından kaldırımlar, yollar yapmışlar, nasıl muntazam ve nasıl hoş duruyor. Çıplak ayakla yürüdüğünüzde de masaj etkisi yapıyormuş, hatta daha miniklerini evlerin içine döşüyorlarmış.