Friday, 30 December 2011

Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi

İKSV binasına bayılıyorum. Şişhane'deki bazı benzer yapılar gibi tarihi, klasik bir bina, güzelliğine laf yok. Ama bir de bu binanın sanata adanmışlığı var, işte bu bana bu mekanı daha çok sevdiren. 
Girişteki kafede kahve içmek de bilet almaya gitmek de keyif veriyor. Düşünüyorum da böyle bir yerde sanatla uğraşmayı, sanatın işim olmasını çok isterdim.

Başlıkta uzun adını gördüğünüz bu tiyatro oyununu işte bu alışılmış dışı, sıcak-samimi salonunda izledim İKSV'nin. Tek perde. Su gibi geçti. Müthiş bir oyunculuk. Esra Bezen Bilgin. Bu ismi daha çok duymak dileğiyle. Hayran olmamak mümkün değil.
Konu acıtan bir konu ama öyle güzel bir metin ( uyarlama, çeviri de çok iyi ) var ki hem düşündürüyor, hem eğlendiriyor. Milliyet Sanat Ocak sayısında bu oyuna da yer ayırmış, çok da iyi olmuş.

... Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi...


Wednesday, 14 December 2011

Montevideo ve Veracruz

Montevideo ve Veracruz, bir gün sizi görmek istiyorum, böyle biline !!!
İsimlerinize bayılıyorum.

Sunday, 11 December 2011

Güzel İnsanlar

Güzel insanlar var. Dürüstlüğün, kültürün, saygının, samimiyetin, iyi niyetin, tevazunun ne büyük nimetler olduğunu hatırlatan. Maalesef artık böyle insanların çok az kaldığını düşündüren. Son haftalarda 3 eşsiz isimle buluştum bir şekilde.

İlki Devlet Tiyatrolarında oynayan " Ne Dersin Azizim " oyunu sayesinde Aziz Nesin.
Ne büyük bir usta.. Oyun Aziz Nesin'in yazılarından bir seçki ile hazırlanmış. Yıllar önceden kalan bu yazılar günümüze meğerse ne kadar da yakışırmış. İçinde bulunduğumuz siyasi ortamı, yozlaşmayı nasıl da güzel hicvedermiş. Aziz Nesin'i bana ilk anlatan-öğreten ailemdi. Sonraları, ben de birkaç kitabını okudum ama bu tiyatroyla beraber ustaya hayranlığım daha da arttı. Şimdi yapılacaklar listesinde en başlarda, Aziz Nesin'in diğer eserlerini de okumak.

Bir diğer isim 2 saatlik bir sohbetine, konuşmasına katıldığım Müjdat Gezen. Böyle kıvrak bir zeka ve espri anlayışı yok. Böyle tevazu yok.
Tarih gibi. Kitap gibi. MSM ile kendini öğrenci yetiştirmeye adamış bir eğitimci. Bir de Nazım Hikmet'in öyle güzel bir şiirini okudu ki...

Son isim bir enerji yumağı, 200 yaşına kadar yaşayacak çılgın bir kadın: Betül Arım. Şirket eğitimlerinde yer alan bir isimdi Betül Arım. Çok istedim gitmeyi, 3. teşebbüsümde oldu. Daha kapıdan girerken sıcak enerjisini ve pozitifliğini getirdi sınıfa. Yazacak şey çok, günlerdir evde ve arkadaşlar arasında onun anlattıklarını anlatıyor, herkese telkinlerde bulunuyorum. Çünkü o yaşama sanatını anlatıyor. Güne uyanmaktan beslenmeye, meditasyona ve içtiğimiz suya kadar pek çok konu. Birgün bir şekilde rast gelirseniz sakın es geçmeyin, tanışın, dinleyin..