Friday, 5 October 2012

When September Ends

Eylül, kutlu dogum ayı .. Kutlama planı yapmazken ve ruhen de pek kutlama modunda değil iken 4 kez mum üfleyerek dolu dolu 34 oldum :)

Stevie Wonder izlendi :) Güzeldi ama tam 34 oldum derken artık ayakta konser izleme yasımın geçtiğini de farketmiş oldum. Bu konser beni yordu.

Uykuya düşkün olmamakla beraber 6-7 saat uyumadan kendine gelemeyenlerden, gelse de migreni de yaninda esantiyon olarak getirenlerdenim. Eylül ayında yaptığımız her 2 gece proje calışması da bunu teyit eder gibiydi. Allah gece çalışanlara ve ayakta kalmak zorunda olanlara sabır versin diyerek ve önümüzdeki Cumartesi gecesini de ofiste geçirecek biri olarak minik haftasonumu başlatıp huzurlarinizdan ayrılıyorum...

Sunday, 9 September 2012

SW

Nedir bu atalet ? En son Tenedos'ta kalmışız.
Gönül ister tabi Tenedos'ta kalmayı ama hayat akıp gidiyor.
Çok kolay bir sene olmuyor ama kendime sık sık telkinlerde bulunmaktayım, en önemlisi sağlığımız yerinde olsun ve sahip olduğumuz güzel şeylerin kıymetini bilelim diyorum. Önümüzdeki Cuma mutluluk ile ilgili bir eğitime katılacağım, şimdiye kadar duymadığımız farklı birşey dinlersem yazarım, söz.

Bir de bu haftanın motivasyonu genç değil çocuk yaştan beri duyduğum, sonra dinlediğim bir ustanın konsere geliyor oluşu. Stevie Wonder, benim için özel bir isim ve umarım canlı canlı izleyebileceğim.  Ustadan muhteşem Supersititious yorumu ve en neşeli melodilerden Isn't she lovely dinlemek üzere... Isn't that lovely ?


Thursday, 19 July 2012

Sunday, 24 June 2012

Summer in the city

Tam “ summer in the city “ modundayım. Tam da yaz ortasında lanse edilecek projeler nedeni ile bu sene yaz tatili yaz sonuna kalacak ( umarım ;) umarım yaz sonunda bir tatil olacak ) Şikayetçi değilim aslında. Şehri yazın da yaşamayı seviyorum. En ince – tiril elbiselerle gezmek, masalarını daracık-esintili sokaklara çıkarmış ( çıkarmayı başarmış ) kafelerde keyif yapmak, miskinleşmek, boğaza karşı bir terasta buz gibi bir bira yudumlamak, açıkhava konserlerini takip etmek ( hedef Caro Emerald ve Morrissey ), Ara Cafe'de Yaşar Usta dondurmasını yemek, sabah ve akşamüstü serinliğinde yürümek, sıcaktan bunalıp kendini bir sinemaya atmak, iş çıkışı gün ortasındaymış hissi veren ışıltılı bir havada günü yaşamaya devam etmek. 

Trafiğin azaldığını ve şehrin bir nebze olsun tenhalaştığını da eklemek gerek tabi. 

Nasıl, kendimi iyi motive ediyorum değil mi ?   

Saturday, 26 May 2012

Galata

Galata, yeni mekan, yeni Cihangir, yeni Tünel.

Tasarım shop'lar, butikler, şirin cafe'ler, restore edilmiş yaşayan eski apartmanlar, dar sokaktan başını uzatmış Galata Kulesi.

Kule dibindeki Asma altı çay bahçesi.

Bugünlerde olmayı sevdiğim yer.

Sunday, 18 March 2012

Muz Kabuğu

Kahramanımız, genel satışı beklemek durumunda olduğu İstanbul Film Festivali'nde istediği hiçbir filme yer bulamamıştır, artık bir Lale Kart almak kendisine farz olmuştur. Nokta.

Thursday, 26 January 2012

Monday, 2 January 2012

2 0 1 2

Sağlık, mutluluk, huzur olsun...

Çok güzel ve renkli bir yıl olsun...

Paul Klee - Flora on the Sand