Çok zaman olmuş yazmamışım.
Oscar adayı filmleri izlemeye başladım. Şimdiye kadar izlediklerimi ( "Black Swan", "The Kids Are Allright" ) çok çok beğendim, bu sene seçim işi zor bence. Sırada "127 Hours" ve "The King's Speech" var.
Kitaplara gelince, favori yazarım Paul Auster'ın Sunset Park'ı bitince diğer bir favorim Haruki Murakami bekler sırada. Sonra aylardır elimde olan ve Yasemin arkadaşım çok sevdiği için aslında çok merak ettiğim ve bir türlü başlayamadığım Alıklar Klübü var. Ayşe Kulin'in hemen okunacak iki kitabı ve hiç denenmemiş bir yazar Ahmet Ümit - İstanbul Hatırası var. Ne güzel ki hevesle okumayı beklediğim bir sürü kitap var. Kitap bereketi :)
İki de güzel tiyatro var bu sessiz günlere sığdırdığım.
İlki İstanbul Kraliyet Tiyatrosu 'na ait - Denizaltında Altı Tahammülfersa. Bence son zamanlarda izlediğim en kaliteli ve güzel oyunlardan biri idi. Eğlenceli, dozunda siyasi espriler ve iyi oyuncular ile izlenmesi gereken bir oyun. Ne yazık ki seyirciden gereken ilgiyi görememiş bir oyun diyorum ama bu tiyatronun daha çok başarılı işeler çıkaracağına inanıyorum. Takip ediniz. Diğeri ise İstanbul Devlet Tiyatrosu'na ait "İki Çarpı İki". Biraz klasik, kadın-erkek ilişkisi üzerine farklı bir başka oyun ama oyunculuklar çok iyiydi.
Bu sosyal-kültürel faaliyetler çemberinde ıskaladığım bir aktivite var, kaçırdığıma cidden üzüldüğüm, Buika ablamız yine gelmiş, bizim yine haberimiz olmamış, biletler bitmiş ve biz gidememişiz. Bir sonraki sefere ....
No comments:
Post a Comment